ABD'li bilim insanlarının, şimdiye kadarki en küçük ölçekli, "milimetrik uzaklıktaki" zaman sapmasını tespit eden bir buluşu gerçekleştirdiği açıklandı.
Nature dergisinde yayımlanan makalede, Ulusal Standartlar ve Teknoloji Enstitüsü ile Colorado Boulder Üniversitesi ortak operasyonunda (JILA) görev alan bilim insanları, Albert Einstein'in "mutlak bir zaman kavramının olmadığına işaret eden" izafiyet teorisiyle doğru orantılı olarak şimdiye kadarki en küçük ölçekte zaman genişlemesini ölçtüklerini belirtti.
JILA bilim insanları, birbirinden sadece bir milimetre uzaklıkta "yaklaşık bir kalem ucu genişliği mesafede" bulunan yüksek hassasiyetli saatlerin, yer çekiminin etkisiyle biraz farklı zamanları gösterdiğini tespit etti.
Makalede, hassasiyet oranı yüksek atomik saatlerin uzun zamandır "uzay ve zamanın temel sondaları olarak 30 santimetreden binlerce kilometreye kadar olan alanlardaki ölçümlemelerde" kullanıldığı, ancak milimetrik bir ölçümlemenin ilk kez başarıldığı vurgulandı.
Yeni deneyin sonuçlarının, mevcutlarından 50 kat daha hassas saatlerin kullanılacağı dönemin yolunu açarken, kuantum mekaniği ve uzun süredir araştırılan "genel görecelik birliği" gibi konularda evrenin temel ilkelerinin açığa çıkmasına yardımcı olacağı ifade edildi.
Giderek daha hassas doğrulukta zamanı ölçebilen atomik saatler sayesinde, volkanik patlamalar, deniz seviyesindeki gel-git hareketleri, küresel ısınma ölçekleri ve derin uzay görevlerinin zamanlaması gibi işlemler çok daha yüksek doğrulukta hesaplanabilecek.
JILA bilim insanları, birbirinden sadece bir milimetre uzaklıkta "yaklaşık bir kalem ucu genişliği mesafede" bulunan yüksek hassasiyetli saatlerin, yer çekiminin etkisiyle biraz farklı zamanları gösterdiğini tespit etti.
Makalede, hassasiyet oranı yüksek atomik saatlerin uzun zamandır "uzay ve zamanın temel sondaları olarak 30 santimetreden binlerce kilometreye kadar olan alanlardaki ölçümlemelerde" kullanıldığı, ancak milimetrik bir ölçümlemenin ilk kez başarıldığı vurgulandı.
Yeni deneyin sonuçlarının, mevcutlarından 50 kat daha hassas saatlerin kullanılacağı dönemin yolunu açarken, kuantum mekaniği ve uzun süredir araştırılan "genel görecelik birliği" gibi konularda evrenin temel ilkelerinin açığa çıkmasına yardımcı olacağı ifade edildi.
Giderek daha hassas doğrulukta zamanı ölçebilen atomik saatler sayesinde, volkanik patlamalar, deniz seviyesindeki gel-git hareketleri, küresel ısınma ölçekleri ve derin uzay görevlerinin zamanlaması gibi işlemler çok daha yüksek doğrulukta hesaplanabilecek.