Muş, 29 yıl aradan sonra tekrar bir cumhurbaşkanını ağırladı.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, 3 Kasım 1984'te Muş'a giden 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren'den sonra kenti ziyaret eden ilk cumhurbaşkanı oldu.
Cumhurbaşkanı Gül, valiliği ve belediye başkanlığını ziyaret etti.
Muş ziyaretinde çözüm sürecini de değerlendiren Cumhurbaşkanı, oluşan havanın daha da pekişeceğine ve insanların birbiriyle daha da kucaklaşacağına inandığını söyledi.
Cumhurbaşkanı Gül, şunları kaydetti:
''En zor durumlarda bile ısrarlı bir şekilde iyi şeylerin olması gerektiğine inanan ve bunu destekleyen birisi olarak, bugün memleketimizde güzel şeylerin olduğunu görmekten de ayrıca çok büyük mutluluk duyuyorum. Bunun böyle bir iklimde ilinizi ziyaret etmekte nasip olduğu için ayrıca buna çok seviniyorum. Bugün bu gördüğünüz manzara, bütün temsilcileriniz, değerli milletvekilleriniz, sizin temsilcileriniz TBMM'de hep beraber bu fotoğrafları görmeyi sizler de çok arzu ediyorsunuz tabii ki. Şunu her zaman söyledim, bugün de söylüyorum.
'KARDEŞLİK RÜZGARLARI ÇOK GÜÇLÜ ESİYOR'
Biz büyük bir milletiz, biz çok büyük bir devletiz. Tabii ki büyük milletlerin farklılıkları olacaktır. Ama farklılıklarımızı sıkıntı olarak görürsek tehdit olur. Farklılıklarımızı zenginlik olarak görürsek hepimizi kucaklarız, kardeş oluruz ve o zaman çok daha güçlü oluruz.
Bugün bu kardeşlik rüzgarlarının çok güçlü estiğini görüyorum. Bu muhakkak ki devamlı olacak. Bizler huzur, barış, kardeşlik, bunlar her insanın fıtratında olan kelimelerdir, vasıflardır. Hemde hepimizin bu milletin çok önemli vasıflarından birisidir. Bizde hepimiz birbirimizin kardeşiyiz."
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, 3 Kasım 1984'te Muş'a giden 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren'den sonra kenti ziyaret eden ilk cumhurbaşkanı oldu.
Cumhurbaşkanı Gül, valiliği ve belediye başkanlığını ziyaret etti.
Muş ziyaretinde çözüm sürecini de değerlendiren Cumhurbaşkanı, oluşan havanın daha da pekişeceğine ve insanların birbiriyle daha da kucaklaşacağına inandığını söyledi.
Cumhurbaşkanı Gül, şunları kaydetti:
''En zor durumlarda bile ısrarlı bir şekilde iyi şeylerin olması gerektiğine inanan ve bunu destekleyen birisi olarak, bugün memleketimizde güzel şeylerin olduğunu görmekten de ayrıca çok büyük mutluluk duyuyorum. Bunun böyle bir iklimde ilinizi ziyaret etmekte nasip olduğu için ayrıca buna çok seviniyorum. Bugün bu gördüğünüz manzara, bütün temsilcileriniz, değerli milletvekilleriniz, sizin temsilcileriniz TBMM'de hep beraber bu fotoğrafları görmeyi sizler de çok arzu ediyorsunuz tabii ki. Şunu her zaman söyledim, bugün de söylüyorum.
'KARDEŞLİK RÜZGARLARI ÇOK GÜÇLÜ ESİYOR'
Biz büyük bir milletiz, biz çok büyük bir devletiz. Tabii ki büyük milletlerin farklılıkları olacaktır. Ama farklılıklarımızı sıkıntı olarak görürsek tehdit olur. Farklılıklarımızı zenginlik olarak görürsek hepimizi kucaklarız, kardeş oluruz ve o zaman çok daha güçlü oluruz.
Bugün bu kardeşlik rüzgarlarının çok güçlü estiğini görüyorum. Bu muhakkak ki devamlı olacak. Bizler huzur, barış, kardeşlik, bunlar her insanın fıtratında olan kelimelerdir, vasıflardır. Hemde hepimizin bu milletin çok önemli vasıflarından birisidir. Bizde hepimiz birbirimizin kardeşiyiz."