Fotoğrafçı Reyaz Limalia, İngiltere’nin güneybatısında yer alan Gloucestershire yolunda ilerlerken karşılaştığı olağanüstü ve bir o kadar nadir manzara karşısında neredeyse kaza yapıyordu. Karşı yönden gelen araçla çarpışmasına ramak bırakan sadece manzaranın etkileyiciliği değil, aracın ön camında oluşan parlak yansımaydı.
Limalia, güneş çevresindeki şekli nedeniyle uzmanlarca “22 derecelik hale” olarak adlandırılan oluşumu kamerasıyla görüntüleyebilen ender kişilerden. Karşılaştığı durumu şöyle anlatıyor, “Yoğun trafiğe karşın gözümü güneş ve çevresindeki haleye bakmaktan alamadım. O an için bunun dairesel bir gökkuşağı olduğunu düşünsem de araştırdığım kadarıyla bulutlardaki buz kristallerinden yansıyan güneş ışığınca meydana getirildiğini öğrendim. Bu son yıllarda karşılaştığım en olağanüstü görüntüydü.”
Bu optik fenomen, Limalia’nın da söylediği gibi, atmosferik bulutlar içindeki tabak şeklinde kümelenmiş buz kristallerince meydana getiriliyor. Ancak güneşin ufuk çizgisinden 58 veya daha yukarı derecelere yükseldiği ve ışınlarının yükseklerdeki sirrus bulutlarından geçtiği anlarda görülebiliyor. Görülebilir olması ise güneşin yüksekliğiyle doğrudan ilgili. Bir diğer nokta ise buz kristallerinin altıgen şekilli ve yeryüzüne paralel dizilmiş olmaları gerektiği. Güneşten gelen ışınlar bu kristallerin dikey yüzlerinden girip yere paralel olan yatay yüzlerinin dibinden çıkıyorlar. Işınların yaklaşık 90 derecelik bu yön değiştirmesi kolaylıkla ayrılabilen renk tayfını oluşturuyor.
Limalia, güneş çevresindeki şekli nedeniyle uzmanlarca “22 derecelik hale” olarak adlandırılan oluşumu kamerasıyla görüntüleyebilen ender kişilerden. Karşılaştığı durumu şöyle anlatıyor, “Yoğun trafiğe karşın gözümü güneş ve çevresindeki haleye bakmaktan alamadım. O an için bunun dairesel bir gökkuşağı olduğunu düşünsem de araştırdığım kadarıyla bulutlardaki buz kristallerinden yansıyan güneş ışığınca meydana getirildiğini öğrendim. Bu son yıllarda karşılaştığım en olağanüstü görüntüydü.”
Bu optik fenomen, Limalia’nın da söylediği gibi, atmosferik bulutlar içindeki tabak şeklinde kümelenmiş buz kristallerince meydana getiriliyor. Ancak güneşin ufuk çizgisinden 58 veya daha yukarı derecelere yükseldiği ve ışınlarının yükseklerdeki sirrus bulutlarından geçtiği anlarda görülebiliyor. Görülebilir olması ise güneşin yüksekliğiyle doğrudan ilgili. Bir diğer nokta ise buz kristallerinin altıgen şekilli ve yeryüzüne paralel dizilmiş olmaları gerektiği. Güneşten gelen ışınlar bu kristallerin dikey yüzlerinden girip yere paralel olan yatay yüzlerinin dibinden çıkıyorlar. Işınların yaklaşık 90 derecelik bu yön değiştirmesi kolaylıkla ayrılabilen renk tayfını oluşturuyor.