Her ikisi de Fransa’nın Alsace kentinde bulunan fotoğrafçılar Jean-Louis Klein ve Marie-Luce Hubert, bir yıl boyunca kürklü dostlarının fotoğraflarını çektiler.
Proje tamamlandıktan sonra fareler yeniden doğaya bırakıldı.
İki fotoğrafçı çayırlarda ve sazlıklarda sabırla bekleyerek bu büyüleyici fotoğrafları çekmeyi başardı.
Fotoğraflardan biri bir fareyi havada diğerlerine kuyruklarından asılı halde gösteriyor. Başka bir meraklı fare iki buğday demedi arasında tehlikeli bir şekilde dengede durmuş bir kamerayı incelerken objektiflere yakalanmış.
55 yaşındaki Jean-Louis ve 46 yaşındaki Marie-Luce farelerin yaşadıkları ıslak çayırda suya girdiklerini göstermek için farelerden birini doğaya bırakmadan önce ona fare boyutunda bir akvaryumda suya daldırmışlar.
Proje tamamlandıktan sonra fareler yeniden doğaya bırakıldı.
İki fotoğrafçı çayırlarda ve sazlıklarda sabırla bekleyerek bu büyüleyici fotoğrafları çekmeyi başardı.
Fotoğraflardan biri bir fareyi havada diğerlerine kuyruklarından asılı halde gösteriyor. Başka bir meraklı fare iki buğday demedi arasında tehlikeli bir şekilde dengede durmuş bir kamerayı incelerken objektiflere yakalanmış.
55 yaşındaki Jean-Louis ve 46 yaşındaki Marie-Luce farelerin yaşadıkları ıslak çayırda suya girdiklerini göstermek için farelerden birini doğaya bırakmadan önce ona fare boyutunda bir akvaryumda suya daldırmışlar.
Nazik operasyon: Bir tarla faresi araştırırken denge sağlamak için kuyruğunu bir bitkinin sapına doluyor.
Bu büyüleyici seride fareler kavga ederken, yuva yaparken, yiyecek ararken, denge kurarken de fotoğraflanmış. Hatta bir anne fareyi yavrularından birini çok ince bir daldan dikkatle aşağı yuvarlarken çekilmiş bir fotoğraf bile var.
Bööö!: Meraklı dostumuz iki buğday demedi üzerinde denge kurarak kameraya bakıyor.
Jean-Louis, "Bütün tarla fareleri hayvanat bahçelerinden gelmişti ve daha sonra bir tarlada serbest bırakıldılar. Orada da fotoğraflarını çekmeye devam ettik ve her zaman hayatta kalabileceklerini bildiğimiz uygun bir yaşam alanı seçmeye özen gösterdik. Bu hayvanların annelik sırasındaki davranışlarını da göstermek istedik, ama doğada anneyi rahatsız etmeden bunu başaramazdık ve yabani bir annenin yavrularını bırakıp gitmesi tehlikesi de vardı. Bu yüzden anne davranışını bir stüdyoda fotoğrafladık, yavrular doğada yaşayabilecek kadar büyüyünce fareleri serbest bıraktık" dedi.
Ev gibi güvenli: tarla faresi kamıştan yaptığı güvenli yuvasında nöbet tutuyor.
Jean-Louis ile Marie-Luce kimi zaman aynı konumda dört saat kıpırdamadan acıyla beklemiş. Ama bu inanılmaz sabırları sayesinde insanların nadiren görebildiği hayret verici anlara tanık olmuşlar.
Jean-Louis, ‘Bu genç fareler bağımsızlık kazanıyor ve yuvalarının yakınında oynuyorlardı. Anneleri gittikten sonra yavrular birkaç gün bir arada kalarak güven kazandılar, sonra da etrafa dağıldılar.’ dedi.
Jean-Louis, ‘Bu genç fareler bağımsızlık kazanıyor ve yuvalarının yakınında oynuyorlardı. Anneleri gittikten sonra yavrular birkaç gün bir arada kalarak güven kazandılar, sonra da etrafa dağıldılar.’ dedi.
Bu arada çalıya tünemiş fare ve örümcek ağı göz alıcı bir arka plan oluşturuyor.
Maymunlar gibi tarla fareleri de kavrayıcı kuyruğa sahiptir ve onu beşinci bacakları gibi kullanabilirler.
Bu kuyruk daha çok bitki sapları arasında tırmanırken dengeyi sağlamak için kullanılır. Bu şekilde fare her iki elini de kullanabilir.
Kuyruk içgüdüsel olarak sürekli kavrayacak bir şeyler arar. Bu şey genellikle bir bitki sapıdır, ama bazen yakındaki bir fare de olabilir.
Proje, Jean-Louis ile Marie-Luce’nin, bu hayvanlardan büyülenmesinin bir sonucu olarak ortaya çıkmış. Marie-Luce şöyle diyor:
"‘Yirmi yıl önce bir koruma alanındaki dev bir barınakta ilk defa tarla fareleri gördük. Bu küçük akrobatlar bizi tam anlamıyla büyüledi.
Bu kuyruk daha çok bitki sapları arasında tırmanırken dengeyi sağlamak için kullanılır. Bu şekilde fare her iki elini de kullanabilir.
Kuyruk içgüdüsel olarak sürekli kavrayacak bir şeyler arar. Bu şey genellikle bir bitki sapıdır, ama bazen yakındaki bir fare de olabilir.
Proje, Jean-Louis ile Marie-Luce’nin, bu hayvanlardan büyülenmesinin bir sonucu olarak ortaya çıkmış. Marie-Luce şöyle diyor:
"‘Yirmi yıl önce bir koruma alanındaki dev bir barınakta ilk defa tarla fareleri gördük. Bu küçük akrobatlar bizi tam anlamıyla büyüledi.
Kürklü dostumuz buğday sapından aşağı sarkarak çevikliğini sergiliyor.
Bir gün doğadaki davranışları hakkında daha fazla bilgi edinecek vakti bulabilmeyi ümit ediyorduk. Bu projeyi tamamlamaktan ve bütün davranışlarının belgelemekten büyük mutluluk duyuyoruz.
Bu küçük kemirgenler çok da utangaçlar ve rahatsız edildikleri zaman anneleri yavrularını terk ediyor, bu yüzden rahatsız edilmemeleri çok önemli.
Eğer doğal yaşama meraklı biri onları bulmak istiyorsa, tavsiyemiz Ekim ortasına, yani yavrular olgunlaşıncaya kadar beklemeleri olacaktır."’
Bu küçük kemirgenler çok da utangaçlar ve rahatsız edildikleri zaman anneleri yavrularını terk ediyor, bu yüzden rahatsız edilmemeleri çok önemli.
Eğer doğal yaşama meraklı biri onları bulmak istiyorsa, tavsiyemiz Ekim ortasına, yani yavrular olgunlaşıncaya kadar beklemeleri olacaktır."’