İlişkili Haberler
Bu akşam dünyanın gözü Beyaz Saray'da olacak. ABD Başkanı Donald Trump, İran ile nükleer anlaşma konusundaki kararını açıklayacak. Trump'ın büyük olasılıkla anlaşmadan çekilmesi bekleniyor. Peki ABD'nin nükleer anlaşmadan çekilmesi durumunda bölge nasıl bir senaryo ile karşı karşıya kalacak.
Tahran Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu'na kapılarını kapatabilir. Bu durum Avrupa'dan Tahran'a yeni yaptırımlar getirebilir. Geçmişte nükleer denetçiler Tahran'ın anlaşmayı ihlal ettiğine dair bir kanıt bulamadıklarını açıklamıştı.
İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, son açıklamasında "Dünya ile yapıcı ilişkiler istiyoruz. Ancak yaptırımlara rağmen kalkınma çalışmalarına devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.
Tahran nükleer silahların yayılmasını önleme anlaşmasından çekilebilir. Bu doğrultuda İran uranyum zenginleşitirme faaliyetlerine yeniden başlayabilir. Ülkedeki uranyum santrifüjleri kullanıma hazır vaziyette bekliyor ve altyapısı da hazır.
İran da nükleer anlaşmadan çekilebilir. Tahran Kuzey Kore gibi nükleer savaşı telaffuz etmeye başlayabilir. Bu durum pek olası görünmese de felaket senaryosu olarak değerlendiriliyor.
İsrail bu gelişmeleri tehdit olarak görüp İran'daki hedefleri vurabilir. İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, Trump'ın nükleer anlaşmayla ilgili açıklamasını izlemek üzere Güney Kıbrıs gezisini kısa kesip ülkesine döneceğini açıklamıştı.
Suriye'deki İran ve Hizbullah güçleri İsrail'e saldırabilir.
Suriye'deki İran yanlısı güçler YPG'ye destek olan 2 bin ABD askerine saldırabilir. İran destekli güçler uzun süredir Amerikan askerlerinin ülkeyi terk etmesini istiyor.
Irak'taki Şii milisler ülkedeki ABD askerlerini hedef alabilir. Havan, roket ve bombalı saldırılar gibi dolaylı eylemlerle, Tahran'ın inkar edebileceği saldırılar olabilir.
Lübnan'da İsrail ve İran arasındaki gerginlik daha büyük bir çatışmaya dönüşebilir.
Tahran'ın baskısıyla Hizbullah Lübnan'da Başbakan Saad Hariri'yi baskı altına alabilir. Ülkede siyasi istikrarsızlığa yol açabilir.
Tahran, Yemen'de Şii Husilere desteğini arttırabilir.
Tahran Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu'na kapılarını kapatabilir. Bu durum Avrupa'dan Tahran'a yeni yaptırımlar getirebilir. Geçmişte nükleer denetçiler Tahran'ın anlaşmayı ihlal ettiğine dair bir kanıt bulamadıklarını açıklamıştı.
İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, son açıklamasında "Dünya ile yapıcı ilişkiler istiyoruz. Ancak yaptırımlara rağmen kalkınma çalışmalarına devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.
Tahran nükleer silahların yayılmasını önleme anlaşmasından çekilebilir. Bu doğrultuda İran uranyum zenginleşitirme faaliyetlerine yeniden başlayabilir. Ülkedeki uranyum santrifüjleri kullanıma hazır vaziyette bekliyor ve altyapısı da hazır.
İran da nükleer anlaşmadan çekilebilir. Tahran Kuzey Kore gibi nükleer savaşı telaffuz etmeye başlayabilir. Bu durum pek olası görünmese de felaket senaryosu olarak değerlendiriliyor.
İsrail bu gelişmeleri tehdit olarak görüp İran'daki hedefleri vurabilir. İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, Trump'ın nükleer anlaşmayla ilgili açıklamasını izlemek üzere Güney Kıbrıs gezisini kısa kesip ülkesine döneceğini açıklamıştı.
Suriye'deki İran ve Hizbullah güçleri İsrail'e saldırabilir.
Suriye'deki İran yanlısı güçler YPG'ye destek olan 2 bin ABD askerine saldırabilir. İran destekli güçler uzun süredir Amerikan askerlerinin ülkeyi terk etmesini istiyor.
Irak'taki Şii milisler ülkedeki ABD askerlerini hedef alabilir. Havan, roket ve bombalı saldırılar gibi dolaylı eylemlerle, Tahran'ın inkar edebileceği saldırılar olabilir.
Lübnan'da İsrail ve İran arasındaki gerginlik daha büyük bir çatışmaya dönüşebilir.
Tahran'ın baskısıyla Hizbullah Lübnan'da Başbakan Saad Hariri'yi baskı altına alabilir. Ülkede siyasi istikrarsızlığa yol açabilir.
Tahran, Yemen'de Şii Husilere desteğini arttırabilir.