İlişkili Haberler
Her şey 15 Ocak günü uluslararası koalisyon güçlerinin Bağdat'taki sözcüsü Ryan Dillon'ın açıklamasıyla başladı. Dillon, PYD/YPG'nin omurgasını oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri'nden 30 bin kişilik sınır güvenlik güçleri oluşturacaklarını bildirdi.
Bunun üzerine Türkiye, uzun süredir gündeminde olan Afrin operasyonunun hazırlıklarına hız verdi.
ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Heather Nauert 18 Ocak'ta, "Türkiye'yi böyle bir adım atmamaya çağırıyoruz" ifadesini kullandı. Ancak artık ok yaydan çıkmıştı.
Amerikan Savunma Bakanlığı Pentagon, dışişleri sözcüleri ile Beyaz Saray basın sözcüsü birbirinden farklı ve eşgüdümden uzak olduğu açıkça görülen açıklamalarda bulundular.
ABD Başkan Donald Trump'ın dış politikasının hedeflerini belirleyen Dışişleri Bakanı Rex Tillerson ve Savunma Bakanı James Mattis ise, "itidal" kelimesini tercih ettiler.
ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson'ın Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile yaptığı yüz yüze görüşme sonrasında Amerikan yönetiminin Afrin operasyonuna ilişkin yaklaşımı değişti. Üsluptaki "muhalif ton" azaldı.
Üstelik, Türkiye'nin 5 yıldır savunageldiği Suriye'nin kuzeyinde "uçuşa yasak ve güvenli bölgeler" oluşturma çağrısı ilk defa Washington'dan olumlu yanıt buldu.
Şimdi ;ABD Başkanı Donald Trump'ın isteği ile Cumhurbaşkanı Erdoğan'la yapacağı görüşmenin önemli gündem maddelerinden birini bu konu oluşturuyor. Amerikan basını, "durumun tersine döndüğünü", Beyaz Saray'ın Türkiye'nin güvenlik endişelerini ilk defa gördüğünü yazıyor.
Bu konuda en ilginç tespit ise Rus basınından geldi. Rusya devletine ait İngilizce haber kanalı Russia Today, "ABD, sadece 9 gün içinde nasıl Suriyeli Kürtleri desteklemekten onlara karşı Türkiye'yi desteklemeye geçti" başlığı ile bir analiz yayınladı. Analizde, "Washington, sadece birkaç gün önce provoke etmeye yardımcı olduğu bir krizin takibinde kendi müttefiklerince Suriye'nin dışında bırakılmamak için çaresizce çırpınıyor" yorumu yapıldı.
Trump'ın Afrin'e yönelik "Zeytin Dalı Operasyonu"na ilişkin Cumhurbaşkanı Erdoğan'a sorular sorması, öneriler sunması beklendiği, dünya medyasının ortak görüşü.
Ancak Ankara'nın "güvenlikli bölge" konusunu, operasyon devam ederken hayata geçirmeyeceği belirtiliyor.
Türkiye saatiyle akşam 20.30'da gerçekleşecek görüşme, dengelerin yeniden kurulduğu Suriye için önemli bir milat olabilir.
Bunun üzerine Türkiye, uzun süredir gündeminde olan Afrin operasyonunun hazırlıklarına hız verdi.
ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Heather Nauert 18 Ocak'ta, "Türkiye'yi böyle bir adım atmamaya çağırıyoruz" ifadesini kullandı. Ancak artık ok yaydan çıkmıştı.
Amerikan Savunma Bakanlığı Pentagon, dışişleri sözcüleri ile Beyaz Saray basın sözcüsü birbirinden farklı ve eşgüdümden uzak olduğu açıkça görülen açıklamalarda bulundular.
ABD Başkan Donald Trump'ın dış politikasının hedeflerini belirleyen Dışişleri Bakanı Rex Tillerson ve Savunma Bakanı James Mattis ise, "itidal" kelimesini tercih ettiler.
ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson'ın Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile yaptığı yüz yüze görüşme sonrasında Amerikan yönetiminin Afrin operasyonuna ilişkin yaklaşımı değişti. Üsluptaki "muhalif ton" azaldı.
Üstelik, Türkiye'nin 5 yıldır savunageldiği Suriye'nin kuzeyinde "uçuşa yasak ve güvenli bölgeler" oluşturma çağrısı ilk defa Washington'dan olumlu yanıt buldu.
Şimdi ;ABD Başkanı Donald Trump'ın isteği ile Cumhurbaşkanı Erdoğan'la yapacağı görüşmenin önemli gündem maddelerinden birini bu konu oluşturuyor. Amerikan basını, "durumun tersine döndüğünü", Beyaz Saray'ın Türkiye'nin güvenlik endişelerini ilk defa gördüğünü yazıyor.
Bu konuda en ilginç tespit ise Rus basınından geldi. Rusya devletine ait İngilizce haber kanalı Russia Today, "ABD, sadece 9 gün içinde nasıl Suriyeli Kürtleri desteklemekten onlara karşı Türkiye'yi desteklemeye geçti" başlığı ile bir analiz yayınladı. Analizde, "Washington, sadece birkaç gün önce provoke etmeye yardımcı olduğu bir krizin takibinde kendi müttefiklerince Suriye'nin dışında bırakılmamak için çaresizce çırpınıyor" yorumu yapıldı.
Trump'ın Afrin'e yönelik "Zeytin Dalı Operasyonu"na ilişkin Cumhurbaşkanı Erdoğan'a sorular sorması, öneriler sunması beklendiği, dünya medyasının ortak görüşü.
Ancak Ankara'nın "güvenlikli bölge" konusunu, operasyon devam ederken hayata geçirmeyeceği belirtiliyor.
Türkiye saatiyle akşam 20.30'da gerçekleşecek görüşme, dengelerin yeniden kurulduğu Suriye için önemli bir milat olabilir.