Önümüzdeki 2 sene içinde İngiliz biliminsanları tartışmalı bir yeniliğe imza atabilir. Araştırmacılar 2 anneye ve 1 babaya sahip bebeğin peşinde.
Biliminsanları eğer 3 ebeveynli bebeğin dünyaya gelmesini sağlayabilirse, dünyada bir ilki de gerçekleştirmiş olacak.
Bu çalışmanın temelinde Newcastle Üniversitesi’nde yapılan bir araştırma yatıyor. Çalışmada insan mitokondrisindeki bozukluğun sebep olduğu ve tedavisi mümkün olmayan hastalıkların önüne geçmek amaçlanıyor.
Mitokondrideki bozuklukların bebeklerin ölümüne yol açan 50 genetik hastalığa yol açtığı biliniyor. Hasarlı mitokondri sahibi kadınlar süregelen düşük vakaları yaşayabiliyor. Bazen de hiç bir zaman çocuk sahibi olamıyor.
Biliminsanları hasarlı mitokondriye sahip anne adaylarına sağlıklı bir kadından alınan mitokondriyi naklederek hastalıkların ve ölümlerin önüne geçmeyi amaçlıyor. Böylelikle anne babaların kendi genlerinden sağlıklı bir bebeğe sahip olma şanslarının olacağı söyleniyor. Genlerde olan bu tarz değişiklikler nesilden nesile aktarılacağı için de sağlıklı bir ailenin temeli atılmış olacağı belirtiliyor.
Bu gelişmeyi destekleyenler, çiftlerin sahip oldukları genetik hastalıkların çocuklarında da görülmesinin önüne geçmesini sağlayacağı için uzun vadede sağlıklı aileler oluşmasını sağlayacağı görüşünde.
Eleştirenler ise olayın ‘etik’ boyutu üzerinde duruyor. Eğer bahsedilen gelişmeler gerçekleşirse insanlar çocuklarının doğmadan saç /göz rengi gibi fizksel özelliklerine de karar verebilecek. Bu sayede anne babalar ‘mükemmel’ bebek arayışı içine girecekleri şeklinde eleştiriliyor.
Ancak yetkililer güvensiz olduğu yönünde bir kanıt olmamasına karşın tekniğin çok iyi araştırılması gerektiği yönünde uyarılarda bulundu.
Benzer tartışmaların ilk tüp bebek Louise Brown’ın dünyaya gelmeden de yaşandığına dikkat çekiliyor.
Newcastle Üniversitesi gelişmelerin ümit verdiğini belirtirken tedavinin ne zaman uygulamaya başlanacağı konusunda ise herhangi bir açıklamada bulunmadı.
Biliminsanları eğer 3 ebeveynli bebeğin dünyaya gelmesini sağlayabilirse, dünyada bir ilki de gerçekleştirmiş olacak.
Bu çalışmanın temelinde Newcastle Üniversitesi’nde yapılan bir araştırma yatıyor. Çalışmada insan mitokondrisindeki bozukluğun sebep olduğu ve tedavisi mümkün olmayan hastalıkların önüne geçmek amaçlanıyor.
Mitokondrideki bozuklukların bebeklerin ölümüne yol açan 50 genetik hastalığa yol açtığı biliniyor. Hasarlı mitokondri sahibi kadınlar süregelen düşük vakaları yaşayabiliyor. Bazen de hiç bir zaman çocuk sahibi olamıyor.
Biliminsanları hasarlı mitokondriye sahip anne adaylarına sağlıklı bir kadından alınan mitokondriyi naklederek hastalıkların ve ölümlerin önüne geçmeyi amaçlıyor. Böylelikle anne babaların kendi genlerinden sağlıklı bir bebeğe sahip olma şanslarının olacağı söyleniyor. Genlerde olan bu tarz değişiklikler nesilden nesile aktarılacağı için de sağlıklı bir ailenin temeli atılmış olacağı belirtiliyor.
Bu gelişmeyi destekleyenler, çiftlerin sahip oldukları genetik hastalıkların çocuklarında da görülmesinin önüne geçmesini sağlayacağı için uzun vadede sağlıklı aileler oluşmasını sağlayacağı görüşünde.
Eleştirenler ise olayın ‘etik’ boyutu üzerinde duruyor. Eğer bahsedilen gelişmeler gerçekleşirse insanlar çocuklarının doğmadan saç /göz rengi gibi fizksel özelliklerine de karar verebilecek. Bu sayede anne babalar ‘mükemmel’ bebek arayışı içine girecekleri şeklinde eleştiriliyor.
Ancak yetkililer güvensiz olduğu yönünde bir kanıt olmamasına karşın tekniğin çok iyi araştırılması gerektiği yönünde uyarılarda bulundu.
Benzer tartışmaların ilk tüp bebek Louise Brown’ın dünyaya gelmeden de yaşandığına dikkat çekiliyor.
Newcastle Üniversitesi gelişmelerin ümit verdiğini belirtirken tedavinin ne zaman uygulamaya başlanacağı konusunda ise herhangi bir açıklamada bulunmadı.