Almanya’da hasta olduğu için işe gidemeyenlerin sayısı son 15 yılın en yüksek düzeyine ulaştı. Çalışanların yüzde 3,6’sı doktordan rapor aldı.
Alman Sendikalar Birliği’nin (DGB) araştırması, mesleğinde başarılı olma baskısının Almanya’da fazlasıyla arttığını ortaya koyuyor.
Çalışanların yarısından fazlası telaşlı çalışıyor ve yüzde 63’ü de süre aynı olmasına rağmen giderek daha çok iş bitirmek zorunda kalıyor.
Alman İş Yerinde Sağlığı Teşvik Ağı'ndan Christine Richter, psikolojik ve psikosomatik rahatsızlıkların 1970’lerden bu yana on kat arttığını belirtiyor ve ‘’Eğer uzun süre uykunuzu tam alamıyorsanız ve düşünceler tek bir kötü düşünce etrafında dönüp duruyorsa, kafanızdan atamıyorsanız ve sosyal yaşamdan kopmaya başladıysanız, yani tüm bunların hepsini yaşıyorsanız hemen doktora gidilmeli’’ uyarısını yapıyor.
Christine Richter başta bakıcılar ve sosyal hizmet verenlerin sadece psikolojik değil bedenen de yıprandıklarını belirtiyor.
Örneğin doktorların çok stresi olmasına karşın karar verme sorumluluğu az olan bir bakıcı daha çok stres yaşıyor. Araştırmaya göre kadınlar erkeklerden daha çok hastalanıyor çünkü genellikle ailevi işleri ile mesleğini birarada yürütmeye çalışıyor.
DİNLENME OLANAĞI SUNULMALI
İş yerinde psikolojik rahatsızlıklara yakalananların iş verenlerine maliyetinin yılda 8 ila 20 milyar Euro’yu bulduğu tahmin ediliyor.
Christine Richter yöneticilere, iş yerinde belli bir sağlık durumu standardının hedef alınmasını ve çalışanlara dinlenme olanakları tanımalarını öneriyor.
Richter “Böyle yapıldığı zaman işletmenin çalışanına verdiği mesaj şu olur: Akşam saat sekizden sonra elektronik postana ya da cep telefonu mesajlarına bakmanı beklemiyoruz. O zaman çalışanın kafası tamamen boşalır, kendisine ve ailesine zaman ayırabilir“ şeklinde konuşuyor.
Alman Sendikalar Birliği’nin (DGB) araştırması, mesleğinde başarılı olma baskısının Almanya’da fazlasıyla arttığını ortaya koyuyor.
Çalışanların yarısından fazlası telaşlı çalışıyor ve yüzde 63’ü de süre aynı olmasına rağmen giderek daha çok iş bitirmek zorunda kalıyor.
Alman İş Yerinde Sağlığı Teşvik Ağı'ndan Christine Richter, psikolojik ve psikosomatik rahatsızlıkların 1970’lerden bu yana on kat arttığını belirtiyor ve ‘’Eğer uzun süre uykunuzu tam alamıyorsanız ve düşünceler tek bir kötü düşünce etrafında dönüp duruyorsa, kafanızdan atamıyorsanız ve sosyal yaşamdan kopmaya başladıysanız, yani tüm bunların hepsini yaşıyorsanız hemen doktora gidilmeli’’ uyarısını yapıyor.
Christine Richter başta bakıcılar ve sosyal hizmet verenlerin sadece psikolojik değil bedenen de yıprandıklarını belirtiyor.
Örneğin doktorların çok stresi olmasına karşın karar verme sorumluluğu az olan bir bakıcı daha çok stres yaşıyor. Araştırmaya göre kadınlar erkeklerden daha çok hastalanıyor çünkü genellikle ailevi işleri ile mesleğini birarada yürütmeye çalışıyor.
DİNLENME OLANAĞI SUNULMALI
İş yerinde psikolojik rahatsızlıklara yakalananların iş verenlerine maliyetinin yılda 8 ila 20 milyar Euro’yu bulduğu tahmin ediliyor.
Christine Richter yöneticilere, iş yerinde belli bir sağlık durumu standardının hedef alınmasını ve çalışanlara dinlenme olanakları tanımalarını öneriyor.
Richter “Böyle yapıldığı zaman işletmenin çalışanına verdiği mesaj şu olur: Akşam saat sekizden sonra elektronik postana ya da cep telefonu mesajlarına bakmanı beklemiyoruz. O zaman çalışanın kafası tamamen boşalır, kendisine ve ailesine zaman ayırabilir“ şeklinde konuşuyor.