Kuantum Koçu ve Eğitmen Ebru Demirhan, Bedenin Şifa Kapıları kitabında organ hastalıklarının temelinde duygusal ve kişisel sorunların yattığını anlatırken herkesi içindeki şifayı hatırlayıp kullanmaya davet ediyor.
Demirhan, hastalıkların dışsal değil içsel olduğunu, kendini hasta etme gücün kadar iyileştirme ve onarma gücünün de bulunduğunu bilmen için organlarına saygı duyup sevmeni, böylece kendini iyileştirmenin mümkünlüğünü örnekleriyle, organların dilinden ve danışanların deneyimleriyle anlatıyor:
Demirhan, hastalıkların dışsal değil içsel olduğunu, kendini hasta etme gücün kadar iyileştirme ve onarma gücünün de bulunduğunu bilmen için organlarına saygı duyup sevmeni, böylece kendini iyileştirmenin mümkünlüğünü örnekleriyle, organların dilinden ve danışanların deneyimleriyle anlatıyor:
"Mesela mide, korkularımızı temsil ederken, kansızlık yaşamla azalan bağı, karaciğer öfkeyi temsil ediyor. Ve siz organınızı hastalığa götüren duygu ve düşünceyi fark edip onlarla iletişime geçtikçe iyileşen duygu ve düşüncelerinizin bedeninize yansımasını göreceksiniz."
Ebru Demirhan, kitabının okuyucuyu çıkaracağı yolculuk hakkında şunları söylüyor: “Kendini tanıman, bedeninin mükemmelliğini görmen ve şifaya açılman için, fazla asit salgılayan miden ve taş üreten böbreğinle tanışman, omurganın bilgeliğinden faydalanman ve affetmeyi öğrenmen için, bedeninin içindeki her şeyi; duygularını, düşüncelerini, atalarından DNA ile aldığın tüm pozitif ve negatif mirasını bilmen için, hastalıkların dışsal değil içsel olduğunu, kendini hasta etme gücün kadar iyileştirme ve onarma gücün de bulunduğunu bilmen için, henüz doğmayan çocuğun, ailenin tüm bireyleri, neden öldüğünü bilmediğin deden, kaza geçiren komşun, operasyona ihtiyaç duyan patronun, seni ilgilendiren ve ilgilendirmeyen herkes için, ama en çok da senin için yazıldı.”
Ebru Demirhan, kitabının okuyucuyu çıkaracağı yolculuk hakkında şunları söylüyor: “Kendini tanıman, bedeninin mükemmelliğini görmen ve şifaya açılman için, fazla asit salgılayan miden ve taş üreten böbreğinle tanışman, omurganın bilgeliğinden faydalanman ve affetmeyi öğrenmen için, bedeninin içindeki her şeyi; duygularını, düşüncelerini, atalarından DNA ile aldığın tüm pozitif ve negatif mirasını bilmen için, hastalıkların dışsal değil içsel olduğunu, kendini hasta etme gücün kadar iyileştirme ve onarma gücün de bulunduğunu bilmen için, henüz doğmayan çocuğun, ailenin tüm bireyleri, neden öldüğünü bilmediğin deden, kaza geçiren komşun, operasyona ihtiyaç duyan patronun, seni ilgilendiren ve ilgilendirmeyen herkes için, ama en çok da senin için yazıldı.”