Mavi Jeansın Üst Yöneticisi (CEO) Ersin Akarlılar'ın eşi Tracei Akarlılar, üçüncü çocuğunu Marmaris'te demirli bulunan yatlarındaki özel bir havuzun içerisinde, doktor kontrolünde kimseden yardım almadan dünyaya getirdi.
İstanbul'da yaşayan Tracei-Ersin Akarlılar çifti yeni doğacak bebeklerinin normal doğum yöntemiyle dünyaya gelmesine karar vererek, Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Hakan Çoker'e başvurdu. Armonia isimli yatlarıyla bir ay önce Marmaris Netsel Marina'ya gelen çift, Dr. Çoker'den suda normal doğum yöntemiyle ilgili eğitim aldı.
Doğumun gerçekleştiği yatta, Tracei-Ersin Akarlılar çifti ve Dilan Barış adı verilen erkek bebekle birlikte gazetecilere açıklamalarda bulunan Dr. Çoker, ikinci kez bir bebeğin su içerisinde doğmasını sağladıklarını söyledi.
Doğumun çok kolay geçtiğini kaydeden Çoker, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Doğumdan önce Tracei-Ersin çifti eğitim merkezimizde kurslara ve yoga çalışmalarına katıldılar. Bu eğitimler sonunda anne, su içerisinde evde doğum yapmak istedi. Sabah saatlerinde 3 saat gibi kısa bir sürede bebek suda dünyaya geldi. Havuzu yatın içine kurduk ve sessiz bir ortam sağlandı. Bu ortamda bebek, çok sakin bir şekilde doğdu. Doğumda her hangi bir sorun yaşanırsa bilimsel olarak destek vermek için bulundum ama her hangi bir müdahale yapmama gerek kalmadı. Anne kendi kontrolü altında güzel nefes çalışmaları yaparak bebeğini kucağına aldı.''
İstanbul'da yaşayan Tracei-Ersin Akarlılar çifti yeni doğacak bebeklerinin normal doğum yöntemiyle dünyaya gelmesine karar vererek, Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Hakan Çoker'e başvurdu. Armonia isimli yatlarıyla bir ay önce Marmaris Netsel Marina'ya gelen çift, Dr. Çoker'den suda normal doğum yöntemiyle ilgili eğitim aldı.
Doğumun gerçekleştiği yatta, Tracei-Ersin Akarlılar çifti ve Dilan Barış adı verilen erkek bebekle birlikte gazetecilere açıklamalarda bulunan Dr. Çoker, ikinci kez bir bebeğin su içerisinde doğmasını sağladıklarını söyledi.
Doğumun çok kolay geçtiğini kaydeden Çoker, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Doğumdan önce Tracei-Ersin çifti eğitim merkezimizde kurslara ve yoga çalışmalarına katıldılar. Bu eğitimler sonunda anne, su içerisinde evde doğum yapmak istedi. Sabah saatlerinde 3 saat gibi kısa bir sürede bebek suda dünyaya geldi. Havuzu yatın içine kurduk ve sessiz bir ortam sağlandı. Bu ortamda bebek, çok sakin bir şekilde doğdu. Doğumda her hangi bir sorun yaşanırsa bilimsel olarak destek vermek için bulundum ama her hangi bir müdahale yapmama gerek kalmadı. Anne kendi kontrolü altında güzel nefes çalışmaları yaparak bebeğini kucağına aldı.''
''DOĞAL DOĞUM İÇİN ÇABA GÖSTERİLMELİ''
Ailenin doğal bir doğum için çaba göstermesinin önemli olduğuna dikkati çeken Çoker, normal doğumun fizyolojik ve sağlıklı olduğunu ifade etti.
Anne adaylarının rahat ve kolay bir doğuma ulaşabilmeleri için duygusal ve fiziksel olarak desteklenmesi gerektiğini anlatan Çoker, şunları kaydetti: ''Doğal doğum dışındaki yöntemler emzirme problemlerine, bebeklerde travmaya, annelerde depresyona sebep olabiliyor. Buna rağmen, doğal doğumun çok ağrılı ve dayanılmaz, kötü bir tecrübe olduğuna, sezaryen ameliyatının çocuklar için daha sağlıklı sonuçlar doğuracağına inanılıyor. Bu çok yanlış bir kanı. Doğum öncesi verilen eğitimlerle birlikte doğal yöntem, bebeğe saygılı, insancıl bir doğumu hedefler. Bu yöntemle dünyaya gelen bebekler, daha aktif ve daha iştahlı olur. Doğumdan hemen sonra anneler, bebekleri ile çok daha güçlü bağlar kurarlar. Bırakın doğumun zamanına bebekler karar versin.''
Daha önce iki doğum gerçekleştirdiği için tecrübesi olduğunu ifade eden Tracei Akarlılar ise ''Dokunulmadan, doğal bir doğum yapmak istedim. Sakin bir şekilde bebeğim dünyaya geldi. Sakin ve başkasının müdahalesi olmadan gerçekleştiği için doğumu güzel duygularla yaptım. İki çocuğumuzun da doğum esnasında yanımda olması ve bu olayın bir parçası olması ayrı bir mutluluk oldu'' diye konuştu.
Ailenin doğal bir doğum için çaba göstermesinin önemli olduğuna dikkati çeken Çoker, normal doğumun fizyolojik ve sağlıklı olduğunu ifade etti.
Anne adaylarının rahat ve kolay bir doğuma ulaşabilmeleri için duygusal ve fiziksel olarak desteklenmesi gerektiğini anlatan Çoker, şunları kaydetti: ''Doğal doğum dışındaki yöntemler emzirme problemlerine, bebeklerde travmaya, annelerde depresyona sebep olabiliyor. Buna rağmen, doğal doğumun çok ağrılı ve dayanılmaz, kötü bir tecrübe olduğuna, sezaryen ameliyatının çocuklar için daha sağlıklı sonuçlar doğuracağına inanılıyor. Bu çok yanlış bir kanı. Doğum öncesi verilen eğitimlerle birlikte doğal yöntem, bebeğe saygılı, insancıl bir doğumu hedefler. Bu yöntemle dünyaya gelen bebekler, daha aktif ve daha iştahlı olur. Doğumdan hemen sonra anneler, bebekleri ile çok daha güçlü bağlar kurarlar. Bırakın doğumun zamanına bebekler karar versin.''
Daha önce iki doğum gerçekleştirdiği için tecrübesi olduğunu ifade eden Tracei Akarlılar ise ''Dokunulmadan, doğal bir doğum yapmak istedim. Sakin bir şekilde bebeğim dünyaya geldi. Sakin ve başkasının müdahalesi olmadan gerçekleştiği için doğumu güzel duygularla yaptım. İki çocuğumuzun da doğum esnasında yanımda olması ve bu olayın bir parçası olması ayrı bir mutluluk oldu'' diye konuştu.