Hotels.com ve myFlirt.de'nin 2 bin Alman'la yaptığı anket, çiftlerin hayatında tatilin önemli bir yere sahip olduğunu ortaya koydu. Ankete katılan kadın ve erkeklerin büyük bölümü, hayal kırıklığı yaşanan bir tatilin ardından ayrılabileceklerini vurguluyorlar. İstatistiklere göre, partneriyle birlikte tatile çıkan her beş Almandan biri, tatilin ardından ayrılıyor. Bunda tarafların tatilden beklentilerinin farklı olmasının etkisi büyük.
Ankete katılanların çoğu, güzel bir tatil için dört ya da beş yıldızlı otelin şart olduğunu belirtiyor. Bunun yanı sıra tatil yapılan otelin de kumsala yakın olmasının büyük rol oynadığına dikkat çekiyorlar. Erkekler tatil yapılan otelin büyüklüğünün de önemli olduğunu söylerken, kadınlar bunu dikkate almıyor.
Erkekler ve kadınlar en çok nelere kızıyor?
Almanların tatilde en çok sorun yaşadıkları konulardan birisi ise alışveriş. Ankete katılan Alman erkeklerin yüzde 28'i kadınların tatil sırasında bir günlerini alışveriş ya da çarşı-pazarda geçirmesini kabul edemeyeceklerini söylüyorlar. Erkeklerin yüzde 31'i, birlikte tatil yaptıkları eş ya da kız arkadaşlarının gün boyu güneşlenmesinden de nefret ediyor. Bunun yanı sıra erkeklerin yüzde 16'sı partnerlerinin tatil yaptıkları yeri ve çevresini merak edip gezmemesini, otelin dışına çıkmak istememesini hoş karşılamadıklarını kaydediyorlar.
Kadınların ise en çekilmez bulduğu noktalardan birisi eş ya da erkek arkadaşlarının zamanlarını kumsalda tanımadıkları kişilerle geçirmesi. Alman kadınları partnerlerinin tatil sırasında alkol tüketiminin de sınırlı olması gerektiği görüşünde. Erkeklerin gün içinde bara gitmesini, kadınlar hoş karşılamıyor. Bunun yanı sıra kadınlar tatil sırasında kafası işte olan erkeklere de sıcak bakmıyor.
Tatil, ilişkileri de etkiliyor
Tatilin iyi ya da kötü gitmesi, ilişkinin kaderini de belirliyor. Kadınların yüzde 18'i, erkeklerinse yüzde 20'si, kötü geçen bir tatilin ardından partnerlerinden ayrıldıklarını söylüyor.
Boşanma oranı ise erkeklerde yüzde dört, kadınlarda ise yüzde iki. Ancak tatiller her zaman kötü sonlanmıyor. Ankete katılan kadın ve erkeklerin yüzde dördü, güzel geçen bir tatilin üzerinden dokuz ay geçtikten sonra anne-baba olduklarına da dikkat çekiyorlar.
Ankete katılanların çoğu, güzel bir tatil için dört ya da beş yıldızlı otelin şart olduğunu belirtiyor. Bunun yanı sıra tatil yapılan otelin de kumsala yakın olmasının büyük rol oynadığına dikkat çekiyorlar. Erkekler tatil yapılan otelin büyüklüğünün de önemli olduğunu söylerken, kadınlar bunu dikkate almıyor.
Erkekler ve kadınlar en çok nelere kızıyor?
Almanların tatilde en çok sorun yaşadıkları konulardan birisi ise alışveriş. Ankete katılan Alman erkeklerin yüzde 28'i kadınların tatil sırasında bir günlerini alışveriş ya da çarşı-pazarda geçirmesini kabul edemeyeceklerini söylüyorlar. Erkeklerin yüzde 31'i, birlikte tatil yaptıkları eş ya da kız arkadaşlarının gün boyu güneşlenmesinden de nefret ediyor. Bunun yanı sıra erkeklerin yüzde 16'sı partnerlerinin tatil yaptıkları yeri ve çevresini merak edip gezmemesini, otelin dışına çıkmak istememesini hoş karşılamadıklarını kaydediyorlar.
Kadınların ise en çekilmez bulduğu noktalardan birisi eş ya da erkek arkadaşlarının zamanlarını kumsalda tanımadıkları kişilerle geçirmesi. Alman kadınları partnerlerinin tatil sırasında alkol tüketiminin de sınırlı olması gerektiği görüşünde. Erkeklerin gün içinde bara gitmesini, kadınlar hoş karşılamıyor. Bunun yanı sıra kadınlar tatil sırasında kafası işte olan erkeklere de sıcak bakmıyor.
Tatil, ilişkileri de etkiliyor
Tatilin iyi ya da kötü gitmesi, ilişkinin kaderini de belirliyor. Kadınların yüzde 18'i, erkeklerinse yüzde 20'si, kötü geçen bir tatilin ardından partnerlerinden ayrıldıklarını söylüyor.
Boşanma oranı ise erkeklerde yüzde dört, kadınlarda ise yüzde iki. Ancak tatiller her zaman kötü sonlanmıyor. Ankete katılan kadın ve erkeklerin yüzde dördü, güzel geçen bir tatilin üzerinden dokuz ay geçtikten sonra anne-baba olduklarına da dikkat çekiyorlar.