ABD Ulusal Savunma Üniversitesi'nin mezuniyet töreninde konuşan Milley, öğrencilere etraflarında olup bitenlere karşı uyanık olmaları gerektiği yönünde tavsiye verdi.
Tartışmalara konu olan "kamuflajlı fotoğraf" meselesine de değinen Milley, şöyle konuştu:
"Öncelikli olarak durum farkındalığınızı koruyun. Üst düzey liderler olarak yapacağınız her şey izlenecek. Ben de bu durumun dışında değilim. Çoğunuz geçen hafta Lafayette Meydanı'nda çekilen bir fotoğrafımın sonuçlarını gördü. Bu, askerin sivil toplum içindeki rolüne ilişkin ulusal bir tartışma başlattı. Orada olmamalıydım. O ortamda o anda olmam, ordunun iç siyasete karıştığına yönelik bir algı oluşturdu.
Görevli bir askeri yetkili olarak orada bulunmamın hata olduğunu öğrendim ve umarım hepimiz bundan ders çıkarırız."
ABD'de siyahilere karşı ayrımcılık ve ırkçılık konusunda da Milley, ordunun toplumun tüm kesimlerini kapsadığını ve siyasetin dışında kalması gerektiğini söyledi.
Savunma Bakanı Mark Esper'in ardından Milley de ordunun, ülke içindeki olaylara karşı kullanılması fikrini desteklemediğini belirtti.
NE OLMUŞTU?
Minnesota eyaletinde siyahi George Floyd'un gözaltına alınırken öldürülmesinin ardından ülke çapında protestolar başlamış ve protestolar yer yer şiddet olaylarına dönüşmüştü.
ABD'nin başkenti Washington'da da şiddet olaylarının tırmanması üzerine Trump, gösterileri askeri birliklerle bastırma tehdidinde bulunmuştu.
Trump, Beyaz Saray'da düzenlediği basın toplantısının ardından, yanında Bakan Esper, Orgeneral Milley, Adalet Bakanı William Barr, kızı Ivanka, Damadı Jared Kushner ve birçok yetkiliyi yanına alarak protestolarda ateşe verilen St. John Kilisesine yürüyerek gitmişti.
Bu sırada çekilen fotoğraf basına yansımış, Milley'in resmi kıyafet yerine eğitim ve harp kamuflajıyla Trump'ın arkasında yürümesi büyük eleştirilere neden olmuş, ABD ordusunun halkı tehdit ettiği şeklinde yorumlanmıştı.
Bakan Esper, St. John Kilisesine yürüyerek gideceklerinden haberinin olmadığını, aksi takdirde o yürüyüşe katılmayacağını açıklamıştı.