16 yıldır yüzlerce sahipsiz kedi ve köpeğin imdadına koşan Selçuk Üniversitesi (SÜ) Meram Tıp Fakültesi Hastanesi Pediatri Çocuk Kardiyoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Sevim Karaaslan, bu sefer de yaralı bir kaplumbağayı yaşatmak için çaba gösteriyor.
Karaaslan, geçtiğimiz günlerde kaldırımın üstünde fark ettiği kaplumbağanın yanına yaklaştığında gözlerine inanamadığını söyledi.
Kaplumbağanın sert bir cisimle kabuğunun içine doğru oyularak kırıldığını ve çok acı çektiğinin her halinden belli olduğuna dikkati çeken Karaaslan, sakin sakin bekleyen kaplumbağayı alarak evine götürdüğünü kaydetti.
Yaralı kısmı sterilize ettiklerini belirten Karaaslan, ''Veterinerler tedavi açısından birşey yapılamayacağını söyledi. Savunmasız olan bir kaplumbağa tedavi bile edilemeyecek hale nasıl getirilir anlayamıyorum'' dedi.
Kaplumbağanın hareket kabiliyetinin de çok düşük olduğunu, acısını dindirmek için eşiyle birlikte uzmanlardan aldığı destekle ellerinden geleni yaptıklarını vurgulayan Karaaslan, marul yaprağı ve özel yem ile besledikleri kaplumbağayı evlerinin balkonunda muhafaza ettiklerini dile getirdi.
Kaplumbağanın halini gören herkesin bu duruma çok üzüleceğini ve şaşıracağını anlatan Karaaslan, adeta acımasızlığın bir örneği olan kaplumbağa gibi hayvanlara yapılan işkencelerin kendisini çok üzdüğünü sözlerine ekledi.
Karaaslan, geçtiğimiz günlerde kaldırımın üstünde fark ettiği kaplumbağanın yanına yaklaştığında gözlerine inanamadığını söyledi.
Kaplumbağanın sert bir cisimle kabuğunun içine doğru oyularak kırıldığını ve çok acı çektiğinin her halinden belli olduğuna dikkati çeken Karaaslan, sakin sakin bekleyen kaplumbağayı alarak evine götürdüğünü kaydetti.
Yaralı kısmı sterilize ettiklerini belirten Karaaslan, ''Veterinerler tedavi açısından birşey yapılamayacağını söyledi. Savunmasız olan bir kaplumbağa tedavi bile edilemeyecek hale nasıl getirilir anlayamıyorum'' dedi.
Kaplumbağanın hareket kabiliyetinin de çok düşük olduğunu, acısını dindirmek için eşiyle birlikte uzmanlardan aldığı destekle ellerinden geleni yaptıklarını vurgulayan Karaaslan, marul yaprağı ve özel yem ile besledikleri kaplumbağayı evlerinin balkonunda muhafaza ettiklerini dile getirdi.
Kaplumbağanın halini gören herkesin bu duruma çok üzüleceğini ve şaşıracağını anlatan Karaaslan, adeta acımasızlığın bir örneği olan kaplumbağa gibi hayvanlara yapılan işkencelerin kendisini çok üzdüğünü sözlerine ekledi.