Üniversitelerdeki ikinci öğretim programları, akademisyenlerin ders yükünü arttırması ve bu yüzden yayın performansını olumsuz etkilediği dolayısıyla eleştirilse de maddi durumu nedeniyle hem okuyup hem çalışmak zorunda olan öğrencilerce tercih ediliyor.
Bu yönüyle yükseköğretime erişimi arttırma bakımından yararlı olduğu savunulan ikinci öğretim programlarına olan ilgi her geçen yıl artıyor.
YÖK verilerine göre, Türkiye'de 2014-2015 öğretim yılı itibarıyla toplam 6 milyon 62 bin 886 üniversite öğrencisinin yüzde 12,2'sini, yüz yüze öğrenim görenlerin ise 22,6'sını ikinci öğretim programlarındakiler oluşturuyor. Diğer bir ifadeyle her 4 yüz yüze eğitim alan öğrenciden biri, ikinci öğretim programlarının birinde öğrenim görüyor.
Söz konusu programlardaki öğrenci sayısının son 5 yıllık gelişimine bakıldığında, bu sayının 2010-2011 öğretim yılında 489 bin 286'dan yüzde 51'lik artışla 2014-2015 öğretim yılında 738 bin 309'a ulaştığı görülüyor.
Öğrenim seviyesine göre en fazla ikinci öğretim öğrencisi 423 bin 825'le lisans programlarında bulunuyor. Önlisans programlarında 285 bin 67, yüksek lisans programlarında 29 bin 333, doktora programlarında ise 84 öğrenci okuyor.