İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, Fenerbahçe'yle 0-0 berabere kalan Galatasaray’ın şampiyon olmasının ardından Şükrü Saracoğlu Stadı ve çevresinde yaşanan olayları değerlendirdi.
Vali Mutlu, polisin sert müdahalesine yönelik yapılan eleştirileri haksız buldu.
Hürriyet gazetesine konuşan Vali Hüseyin Avni Mutlu, şu ifadeleri kullandı:
“Olayları, saldırıları oturup izleyemezdik. Orada gözü dönenleri herkesin görmesi lazımdı. Bunlar herkese her şeyi yapar. Bu ne Galatasaray’ı ne de bir başka takımı koruma ya da Fenerbahçe taraftarına düşmanlık değildir. Devletin mağdur her vatandaşını korumasıdır. ‘Milleti zehirlediniz’ deniliyor. Keşke bunlar olmasaydı ama karar doğrudur.
Kale arkasından ilk saldırı geldiğinde polis kalkan ve coplarla karşı saldırıya geçip çatışmaya girseydi görüntüler bugün çok daha kötü olurdu. Yani orada polis müdürlerimiz o dar zamanda bunu muhakeme edip ‘gaz mı cop mu’ kararını verdiler.
Polis foto-film merkezinin yaptığı onlarca kayıtta binlerce görüntü ve MOBESE’ler teker teker inceleniyor. Kim ne yaptıysa teker teker bulunup bu kişiler adalet önüne çıkarılacaktır. Kulüp yöneticileri, gerçek taraftarıyla kulübe zarar veren provokatörleri çok iyi ayırmalı. Masaları bariyerleri kırıp sahaya ilk girenler, kale arkasındaki Telekom tribününde bir taraftar grubu. Bunlar kime ve hangi amaca hizmet ediyor?
En başta kulüp yönetimlerinin bakması gerekiyor. Bu tip fanatiklere taviz verildikçe futbolda keyif de, spor da bu tür zihniyetlerin elinde kurban olacaktır. Nihat Özdemir ile stattan en geç çıkan birkaç kişiden biriydim. O da kulüp yönetimi de olayları yatıştırmak için çok çaba sarf etti. Yönetmeliğe göre kupayı kazanan kulübün hemen o statta alması gerekiyordu.
Sayın Başbakan’a telefon edip bilgi verdim. Kendileri güvenliğin sağlandığı taktirde yasa ve yönetmeliklerin ne gerektiriyorsa onun yapılması gerektiğini söyledi. Dışarıda güvenliği sağlayıp, durumun sakinleştiğini gördüğümüz anda kupanın verilmesini kararlaştırdık. Ama stat görevlileri o sırada çimleri suladı, yüksek sesle marş çaldı ve elektrikleri kesti.
Tabii bütün bunlar olurken kupayı o gece Kadıköy’de vermezsek bu kez de Galatasaray taraftarı Florya’da ortalığı yakıp yıkacaktı. Kısacası bu dünyanın en güzel şehrine, bu iki güzide kulübe Türkiye’nin merakla beklediği bir final maçına hiç yakışmadı. Yine de hem Galatasaray’a, hem de Fenerbahçe’ye Avrupa yolculuklarında şimdiden başarılar diliyorum.”
Vali Mutlu, polisin sert müdahalesine yönelik yapılan eleştirileri haksız buldu.
Hürriyet gazetesine konuşan Vali Hüseyin Avni Mutlu, şu ifadeleri kullandı:
“Olayları, saldırıları oturup izleyemezdik. Orada gözü dönenleri herkesin görmesi lazımdı. Bunlar herkese her şeyi yapar. Bu ne Galatasaray’ı ne de bir başka takımı koruma ya da Fenerbahçe taraftarına düşmanlık değildir. Devletin mağdur her vatandaşını korumasıdır. ‘Milleti zehirlediniz’ deniliyor. Keşke bunlar olmasaydı ama karar doğrudur.
Kale arkasından ilk saldırı geldiğinde polis kalkan ve coplarla karşı saldırıya geçip çatışmaya girseydi görüntüler bugün çok daha kötü olurdu. Yani orada polis müdürlerimiz o dar zamanda bunu muhakeme edip ‘gaz mı cop mu’ kararını verdiler.
Polis foto-film merkezinin yaptığı onlarca kayıtta binlerce görüntü ve MOBESE’ler teker teker inceleniyor. Kim ne yaptıysa teker teker bulunup bu kişiler adalet önüne çıkarılacaktır. Kulüp yöneticileri, gerçek taraftarıyla kulübe zarar veren provokatörleri çok iyi ayırmalı. Masaları bariyerleri kırıp sahaya ilk girenler, kale arkasındaki Telekom tribününde bir taraftar grubu. Bunlar kime ve hangi amaca hizmet ediyor?
En başta kulüp yönetimlerinin bakması gerekiyor. Bu tip fanatiklere taviz verildikçe futbolda keyif de, spor da bu tür zihniyetlerin elinde kurban olacaktır. Nihat Özdemir ile stattan en geç çıkan birkaç kişiden biriydim. O da kulüp yönetimi de olayları yatıştırmak için çok çaba sarf etti. Yönetmeliğe göre kupayı kazanan kulübün hemen o statta alması gerekiyordu.
Sayın Başbakan’a telefon edip bilgi verdim. Kendileri güvenliğin sağlandığı taktirde yasa ve yönetmeliklerin ne gerektiriyorsa onun yapılması gerektiğini söyledi. Dışarıda güvenliği sağlayıp, durumun sakinleştiğini gördüğümüz anda kupanın verilmesini kararlaştırdık. Ama stat görevlileri o sırada çimleri suladı, yüksek sesle marş çaldı ve elektrikleri kesti.
Tabii bütün bunlar olurken kupayı o gece Kadıköy’de vermezsek bu kez de Galatasaray taraftarı Florya’da ortalığı yakıp yıkacaktı. Kısacası bu dünyanın en güzel şehrine, bu iki güzide kulübe Türkiye’nin merakla beklediği bir final maçına hiç yakışmadı. Yine de hem Galatasaray’a, hem de Fenerbahçe’ye Avrupa yolculuklarında şimdiden başarılar diliyorum.”