Altında riskli bölgeye mi girildi?

Sarı metal son haftalarda rekor seviyeleri görmeye devam ediyor. Finansal belirsizlik dönemlerinde genellikle "güvenli liman" olarak kabul edilen altın, yüksek faiz oranlarına ve nispeten güçlü ABD dolarına rağmen yükseliş gösterdi. Bence altına dair yükselişin ardından gözleri biraz da gümüşe çevirmenin zamanı geliyor. Peki neden?

Para piyasalarında ve halk cephesinde gözler altından ayrılmıyor. Sarı metal son yılların en hareketli yükselişini gerçekleştirirken; neredeyse her hafta yeni bir rekor test ediyor.

Ons tarafında 2.372 ile tüm zamanların rekoru kırıldı. Daha da yukarı gitmesinin önünde hiçbir engel yok gibi. Ancak bu yükseliş sağlam temellere dayanıyor mu? Birçok piyasa aktörüne göre aralıksız süren yükseliş, belli başlı şüpheleri beraberinde getiriyor.

Öyle ki; ABD doları hala güçlü, tahvil faizlerinde yüksek getiriler devam ediyor. Ayrıca altındaki yükselişin en önemli destekçilerinden Fed'in faiz indirim ihtimali, gün geçtikçe zayıflıyor.

Bir önceki toplantıda 3 olan bu yılki toplam faiz indirim beklentisi, o zamandan beri enflasyonun sabit kalması ve Mart ayında istihdamın beklentileri aşmasının ardından ertelenme ihtimaliyle karşı karşıya. Piyasa beklentisi bu noktada "2 faiz indirimi"ne geriledi bile.

; reel faiz oranları ve dolar endeksi ile olan geleneksel korelasyonundan tamamen kopmuş bir halde.

PEKİ ALTIN HALA NEDEN YÜKSELİYOR?

Jeopolitik gerilimler karşısında altının "güvenli liman" özelliğini cepte tutalım. Ancak birçok analiste göre asıl sebep, altının geçtiğimiz dönemlerde hisselerden az performans göstermiş olması. Dolayısıyla altının ucuz kalması ihtimali yatırımcıyı daha fazla altın almaya itiyor.

Bir diğer sebep ise küresel merkez bankalarının altın biriktirmeye devam etmesi. Çin, Hindistan ve birçok gelişmekte olan ülke, istikrarlı şekilde altın biriktiriyor.

GÖZLER GÜMÜŞE DÖNECEK Mİ?

Tarihsel olarak, emtiaların Fed faizleri düşürmeden hemen önce sahip olunabilecek en iyi varlık sınıfı olduğu bir gerçek.  Çünkü talep hızlanırken arz genellikle sınırlı kalıyor.

Altın ve gümüş arasındaki pozitif korelasyon her ne kadar şu anda kopmuş olsa da, tarihsel olarak bu ikisinin yolunun pek de ayrı düşmediğini söyleyebiliriz.

Altındaki sert yükseklişe rağmen onun kuzeni, yukarı yönlü hareket etse de hala 2011'deki 50 dolar seviyelerinin oldukça gerisinde.  Altının güçlü ve devam eden rallisi gümüş için iyiye işaret olabilir. Birçok analiste göre gümüş, yılın ikinci yarısı için en dikkat çekici araçlardan biri olmaya aday

Gri metal, Mart ayında yaklaşık %8 değer kazanarak altının %7'lik kazancını geride bıraktı. Ancak yıl başından bu yana performansa bakarsak gümüşün altının gerisinde kaldığını söylemek mümkün. (altın %6,1 - gümüş %2,9)

Tarihsel verilere göre altın ve gümüş arasında güçlü bir korelasyon olduğunu söyledik. Ancak burada dikkat edilmesi gereken başka bir veri de altının önden gitmesi. Yani aslında iki metal arasında kaldıraçlı ve gecikmeli bir korelasyon var. Dolayısıyla tarih tekerrür ederse birçok analiste göre yeni bir gümüş rallisi yakın.

YAZARA AİT DİĞER MAKALELER