Otomotiv devlerinin sentetik yakıt ısrarı: Elektriğin en iyi alternatifi mi?

Otomotiv dünyası elektrikli araçlar konusunda hızlı bir yarışa girmiş durumda. Bu yarışa dahil oluş başka alternatiflerin peşinde olan markalar olduğu gibi içten yanmalı motorlara henüz veda etmeye hazır olmayanlar da var. Bazı üretici ve ülkeler ise elektrik kadar çevreci başka alternatiflerin olduğunu ve bunlara yatırım yapılması gerektiğini belirtiyor. Bunların başında ise sentetik yakıtlar (e-fuel) geliyor. Peki birçok otomotiv devinin üzerinde çalıştığı, büyük yatırımların yapıldığı sentetik yakıtın avantajları neler? Elektriğe alternatif olabilir mi? Ne kadar çevreci?

Avrupa Birliği'nin 2035 yılına kadar benzin ve dizel araçların satışını yasaklama planına itiraz sonucu dahil olan sentetik yakıtlara (e-yakıt) markaların yatırımları artıyor. Hatta bazı markalar bu konuda oldukça ısrarcı. Son olarak daha önce de benzer açıklamalarda bulunan süper spor otomobil üreticisi Lamborgini, sentetik yakıtları bir kurtuluş yolu olarak gördüklerini belirtti.

2028 yılında çıkarak elektrikli modelleri Lanzador’u daha önce tanıtan markanın CEO'su Stephan Winkelmann, sentetik yakıtların kendileri için daha kolay bir geçiş olacağı görüşünde.

SENTETİK YAKIT ELEKTRİKLİ ARAÇLARA ALTERNATİF OLABİLİR Mİ?

Sentetik yakıt, içten yanmalı motorları fosil yakıtlar gibi çalıştırabilecek, ancak karbon emisyonlarını ve zararlı partikül maddeyi büyük ölçüde azaltacak benzin veya dizelin çevre dostu bir versiyonu. Son dönemde adı sıkça anılsa da sentetik yakıtın patenti 1900’lerin başında alınmış.

SENTETİK YAKIT NASIL ÜRETİLİR?

Sentetik yakıtlar yalnızca yenilenebilir enerji yardımıyla ortaya çıkarılır. İlk aşamada sudan hidrojen üretilir, ardından sıvı yakıt üretmek için karbon eklenir. Bu karbon, endüstriyel işlemlerden dönüştürülebilir veya filtreler kullanılarak havadan yakalanabilir. Karbon ve hidrojenin birleştirilmesi daha sonra benzin ve dizel olabilen sentetik yakıtla sonuçlanır.

MEVCUT ALTYAPI İLE DAĞITIM YAPILABİLİYOR

Sentetik yakıtların elektriğe göre en büyük avantajı geleneksel yakıtlar gibi taşınabilir ve mevcut altyapı kullanılarak dağıtılabiliyor olması. e-Yakıt ile mevcut içten yanmalı araçlara sahip olanlar araçlarını değiştirmeden, motor yakıt sisteminde değişiklik yapmadan veya yeni bir altyapı beklemeden, araçlarını çevreci hale getirebilecek.

ALMANYA VE İTALYA’NIN İTİRAZI KABUL EDİLDİ

Küresel ısınma ve iklim değişikliği ile mücadele kapsamında karbon emisyonlarını sıfıra indirme planı çerçevesinde Avrupa Birliği (AB), 2035 yılına kadar kıtada içten yanmalı motorlu araçların satışını sona erdirmeyi planlıyor.

AB ülkeleri ve Avrupa Parlamentosu müzakerecileri tarafından onaylanan ve 2035 yılından sonra benzinli ve dizel araçların satışının yasaklanacağı anlaşmanın yasalaşacağı sürece, Almanya ve İtalya sentetik yakıtların da koruma altına alınması istediği ile itiraz etmişti. İtiraz sonucunda e-yakıt kullanan içten yanmalı araçların satışının 2035’ten sonra da devam etmesine karar verildi.

JAPON ÜRETİCİLER DE ÜZERİNDE ÇALIŞIYOR

Japon otomobil üreticileri Toyota, Subaru, Suzuki, Daihatsu, ENOS ve Toyota Tsusho Corporation şirketleri kurdukları araştırma derneğiyle çalışmalarını yürütüyor. Projede hidrojen, oksijen ve CO2 sirkülasyonu yoluyla biyoetanol yakıtının verimli üretim yolları inceleniyor. Dernek biyoetanol için üretim tesisleri de kurmayı planlıyor.

PORSCHE'DEN BÜYÜK YATIRIM

Alman otomobil üreticisi Porsche, sentetik yakıtlar üzerinde uzun zamandır çalışmalarını sürdüren markalarından biri. Marka, geçtiğimiz yıl ilk sentetik yakıt tesisinin açılışını gerçekleştirdi.

Porsche AG'de Geliştirme ve Araştırma İcra Kurulu Üyesi Michael Steiner, "eFuels'in potansiyeli çok büyük. Şu anda dünya çapında içten yanmalı motorla çalışan 1.3 milyardan fazla araç bulunuyor. Bunların çoğu onlarca yıl yollarda olacak. Sentetik yakıtlar mevcut araç sahiplerine çevreci bir alternatif sunuyor." dedi.

Şirketin tesis için Şili'yi tercih etmesinin sebebi ise yılda yaklaşık 270 gün esen rüzgarlar.

STELLANTİS’TEN E-YAKIT ATAĞI

Fransız Groupe PSA ile İtalyan-Amerikan Fiat Chrysler Automobiles şirketlerinin birleşmesiyle kurulan ve dünyanın en büyük gruplarından olan Stellantis, 2014 yılından bu yana Avrupa’da satışta olan modellerde e-Yakıt’ın kullanılabilirliğini test ediyor.

Bu, Avrupa’da 2014 yılından bu yana Stellantis’e ait üretilen 28 milyon içten yanmalı (ICE) motorun karbon emisyonlarını azaltma potansiyelini hızlandırmaya yardımcı olacak.

Sonuç itibariyle üzerinde çalışmalar devam etse de sentetik yakıtların geliştirilmesi ve yaygınlaşması için biraz daha zamana ihtiyaç olduğu görülüyor. Şimdiki şartlarda bu yakıtların, batarya dolum maliyeti hatta benzin ve dizelin de çok çok üstünde bir fiyata sahip. Üreticilerin yapacağı yatırımlar ve çalışmalarla bu fiyatlar zamanla aşağı inecektir.

YAZARA AİT DİĞER MAKALELER