Çin dünyanın yeni küresel lideri olabilir mi?

Çin bu hızla büyüme devam ederse, dünyanın en büyük imalat sanayisine ve en büyük döviz rezervlerine sahip ülke konumuna ulaşabilir. Ayrıca, Çin ekonomisinin enerji, hammadde, gıda malları ihtiyacı da hızla artıyor. Çin’in ithalatının, toplam küresel ithalatın yüzde 10’una ulaştığı görülüyor ve bu oldukça önemli bir miktar. Çin’in küresel ithalatın yüzde 10’unu oluşturması, aynı zamanda Çin’in dünyaya, dünyanın da Çin’e ne kadar bağlı olduğunu gösteriyor. Bu durum, birçok ülke ve sektörün iştahını kabartıyor. Fakat aynı zamanda Çin, diğer ülkeler için ciddi bir rakip ve giderek büyüyen bir güç olarak ortaya çıkıyor.

Komünist Partisi (ÇKP), 20 kongre sonrası dünyaya yeni bir vizyon sunmaya çalışıyor. Bu vizyonu özgün bir sosyalist kalkınma modeli, batı dışı modernleşme, bağımsızlığa saygı ve vatandaş refahı oluşturuyor. teknolojik, ekonomik ve siyasi açıdan avantaj sağlıyor. Ancak kültürel olarak iddiasını dünyaya yayabilmiş değil. Ancak Çinli yetkililer kendi vizyonlarını anlatmayı sürdürüyor. Sorulan soru ise Çin’in kendine özgü yöntemiyle dünyaya liderlik yapıp yapamayacağı. Ya da Çin’in böyle bir niyetinin olup olmadığı…

YUMUŞAK GÜÇ, ÇİN’İN EN BÜYÜK EKSİKLİĞİ

Çin Halk Cumhuriyeti, ÇKP’nin kuruluşunun 101. yılında ekonomik gücüne, büyük nüfusuna, teknolojisine güveniyor. Ama ondan da öte Çin, farklı coğrafyalarda siyasi etkisini artırmaya çalışıyor. Çin’in politikasının tartışılan yanı ise siyasal modeli ve kültürünün cazibe eksikliği, kimilerine göre de askeri gücünün henüz yeterli olmaması… Çin ekonomik ve siyasi gücünün yanı sıra yumuşak gücünü geliştirmek istiyor. Başta ABD olmak üzere dünyanın farklı ülkeleri Çin’e karşı farklı ittifaklar kuruyor. ancak şimdiye kadar herkes sınırlarını biliyor. Sonuç olarak dünyada yükselen bir güç olan dünyaya, dünyanın da Çin’e ihtiyacı var.

Dünyada yeni dengeler kuruluyor. Büyük güçlerin tanımı ve yerleri değişiyor. Büyük güç olmak için sadece ekonomi değil siyasi, askeri ve yumuşak gücünü birlikte devreye girmesi gerekiyor. ABD ile Çin rekabeti önümüzdeki yıllarda giderek yükselecek gibi görünüyor. Bu rekabette, hangi ülkenin nerede konumlanacağını ve nasıl ilişkiler kuracağı önümüzdeki yıllarda daha da netleşecek. Bu nedenle birçok ülkenin bu dengeyi iyi analiz ederek hareket etmesi ve Çin’i yakından takip etmesi gerekiyor.

YAZARA AİT DİĞER MAKALELER