Yapay zeka ve insanlığı bekleyen ütopya ile distopya arasındaki belirsizlik

Yapay zekanın gelişmesi ile, bir ütopya (mükemmel bir dünya) ve bir distopya (karanlık bir sistem) arasında gidip gelme potansiyelimiz artıyor. Bu nedenle uzmanlar bu konuda yoğun tartışmaların yapılmasını ve çok yönlü araştırmaların yapılmasını öneriyorlar. Çünkü ileride yaşayacağımız şeyler, filmlerde ve romanlarda anlatılan ütopilere veya distopilere benzer olabilir.

Füze haline getirilmiş insansız hava araçları, kamuoyunu manipüle eden sahte videolar ve otomatikleştirilmiş bilgisayar korsanlığı gibi şeyler, uzmanlara göre yanlış ellere geçen yapay zekanın getirdiği üç büyük tehlikeden sadece bazılarıdır. Bazıları, yapay zekanın iklim krizini çözebileceğini ve birçok hastalığa çare bulabileceğini savunuyor. Yani, yapay zekanın insanlığın yararına kullanılması durumunda olumlu yönlerini görenler bulunuyor. Ancak, George Orwell'ın "1984" romanının gerçekleşebileceğini öngörenler de var, hatta bazıları bu distopik yaşamın bazı yönlerinin şu anda gerçekleştiğini iddia ediyor.

BİREYLER SÜREKLİ GÖZETİM ALTINDA OLABİLİR

Böylece, yapay zekanın belirli alanlarda güvenlik riski oluşturup oluşturmayacağı, insanlığa zarar verebilecek unsurlar üretebileceği ve ulusların bütünlüğünü tehdit edebileceği konusu gündemde. Aynı zamanda, yapay zekanın kontrol dışına çıkması veya kötü amaçlar için kullanılması gibi bir risk de var. Öte yandan, bireylerin sürekli kontrol, denetim ve gözetim altında olma olasılığı da mevcut. Yani, totaliter bir toplumun bir distopya olma olasılığı da göz ardı edilmemeli.

Sonuç olarak, yapay zeka teknolojisinin dost mu yoksa düşman mı olduğu, günümüzün en çok tartışılan konularından biri. Yapay zeka uygulamalarının hayatı kolaylaştırma avantajları olduğu kadar riskleri de gündemde.

Yakın gelecekte, teknolojinin ve akıllı sistemlerin hayatımıza çok daha fazla etki etmeye başlayacağını gözlemleyeceğiz. Eğitimden sağlığa, sosyal yaşamdan üretime, ulaşımdan hukuka kadar pek çok alanda bu etkiyi hissedeceğiz. Bu nedenle, hızlı bir şekilde uyum sağlayabilen ve erken dönemde hazırlık yapan bireyler avantajlı bir konumda olacaklar. İş gücünü sürdürebilmek ve istihdam fırsatlarına erişebilmek için ülkelerin bu değişime bugünden önlem alması gerekiyor.

GERİ DÖNÜŞÜ OLMAZ BİR BİÇİMDE HAYATIMIZIN PARÇASI

Dünya şu anda kritik bir noktada bulunuyor. Yapay zeka artık geri dönüşü olmayan bir şekilde hayatımızın bir parçası haline geldi. Ancak önemli olan, bu teknolojinin nasıl kullanılacağı, hangi sınırların çizileceği, devlet güvenliği, kişisel mahremiyet ve bireysel bilgilerin nasıl korunacağıdır.

Öte yandan, devletlerin bireyleri sürekli denetleme, gözetleme veya zihin kontrolü gibi olasılıkları da göz önünde bulundurmak gerekiyor. Yapay zeka insanlık için büyük avantajlar sunarken, tersine bir totaliter dünya distopyasını da hayata geçirme potansiyeline sahip.

Tamamen insanların yerini alması olası olmayan bir durum... Yapay zeka sistemleri, bazı görevleri insanlardan daha verimli veya doğru bir şekilde yerine getirebilir. Ancak insan deneyimi ve zekasının birçok yönünü kopyalayamaz. Ayrıca, yapay zeka gelişimi büyük ölçüde insanların yaptığı seçimlere dayanıyor. Sonuç olarak, bu teknolojinin geleceği insanlar tarafından şekillendirilecek. Ancak kötü niyetli kullanım veya yapay zekanın insanı aşabilme ihtimalini göz ardı etmemek önem taşıyor.

YAZARA AİT DİĞER MAKALELER